Gemi kıtlığı Çin’in elektrikli otomobil ihracatçılarını yavaşlatma tehlikesi yaratıyor

Çinli elektrikli otomobil üreticileri, Avrupa pazarına yönelik adımlar atmaktadır. Ancak bir rapora göre, araçlarını taşıyacak gemi kıtlığı nedeniyle ihracatçılar giderek daha fazla zorlanmaktadır. Handelsblatt’ın raporuna göre, araba yük gemilerinin kiralama fiyatları, gemi bulunamaması nedeniyle yedi kat artış göstermiştir.

Londra nakliye danışmanlığı Clarksons’ın geçtiğimiz günlerde yayımlanan bir çalışmasına göre, bu durum birçok nakliye şirketinin koronavirüs salgını sırasındaki yanlış değerlendirmesinden kaynaklanmaktadır. Küresel talepteki düşüş nedeniyle 2020’de yeni otomobil talebi azalınca, eski roll-on/roll-off gemilerinin çoğu hurdaya çıkarıldı.

Handelsblatt’a göre, yakın zamana kadar neredeyse hiç yeni gemi siparişi alınmamıştı, çünkü gelecekte daha fazla çevre dostu nakliye yakıtı kullanılması belirsizliği vardı. Şu anda deniz taşıtları ticareti 2023’te bir önceki yıla göre yüzde 17 artarak 23,7 milyon araca ulaştı; bu tarihler itibariyle ölçülen en yüksek değer. Clarksons, büyümenin en önemli itici gücünün Çin’den gelen ihracat olduğunu belirtti.

Rapora göre, Çin’deki otomobil üreticileri 2020’de yurt dışına bir milyondan az araç gönderirken, 2023’te bu sayının 4,1 milyon olması bekleniyor. 2019’da gemiyle taşınan araçların onda biri elektrikli tahriklere sahipken, 2023’te neredeyse üç arabadan biri bu kategoriye girecek.

Handelsblatt’a göre, akut taşıma sorunları muhtemelen Çin’in satış atağını yavaşlatacaktır. Çinli üreticilerin elektrikli otomobilleri daha düşük fiyatlarla sunmaları bekleniyor, ancak bu, markaların ve modellerin hala bilinmemesi ve maliyetlerin yüksek olması nedeniyle Amerika pazarında henüz en çok satılanlar arasına girememişlerdir.

2023’ün 4. çeyreği itibarıyla dünyanın en büyük elektrikli otomobil üreticisi olan Çinli şirket BYD, ihracat atağına destek olmak amacıyla kendi otomobil taşıma gemisini hizmete soktu. Grup tarafından altı tane daha sipariş edildiği belirtilmektedir. BYD’nin gelecekte Avrupa’da üretim yapacak ve yalnızca gemi taşımacılığına bağlı kalmayacak olması da vurgulanmaktadır.