Connect with us

Elektrikli Araba Haberleri

BMW: Hidrojenli arabalar bir gün elektrikli arabalar kadar ucuz olabilir

Yayınlayan

on

BMW, hidrojen stratejisi konusunda Avrupalı otomobil üreticileri arasında bir istisna oluşturuyor. Diğer üreticiler genellikle tamamen elektrikli araçlara yönelirken, Münih merkezli otomobil üreticisi “teknolojiye açık” bir yaklaşım benimsemekte ve aynı zamanda hidrojenle çalışan araçlar gibi alternatif çözümleri de değerlendirmektedir. Proje yöneticisi Jürgen Guldner, Automobilwoche ile yaptığı röportajda, BMW’nin hidrojenle çalışan iX5 test serisinden sonra bu alandaki ilerleme planları hakkında konuştu.

Guldner’e göre, test çalışmaları oldukça başarılı bir şekilde ilerliyor ve yakıt hücresi teknolojisinin geniş bir pazar için uygun olduğunu düşünüyor. “Yeni bir teknolojiyi ilk olarak üst segmentlere sunma olasılığınız her zaman daha yüksek olacaktır, ancak hedef, benzer bir BEV modelinin maliyet seviyesine ulaşmaktır” diyerek, birçok kişinin bu teknolojiyi kullanma umudunu taşıdığını belirtiyor. Ancak, pil-elektrikli araçlara alternatif olarak hidrojenle çalışan aracın maliyet seviyesine ulaşma sürecinin hala uzun bir yol olduğu açıkça ifade ediliyor.

Ortadoğu’dan gelen büyük ilgi H2-iX5’e gelen tepkilerden bahsederken, proje yöneticisi heyecanlı görünüyor. “Araçları gerçekten tüm hidrojen bölgelerinde test ettik. Hangi pazarda olursak olalım, iX5 Hydrogen modelimiz büyük bir ilgi gördü” diyor. Özellikle Suudi Arabistan ve Umman gibi ülkelerde hidrojenle çalışan araçlara olan ilgi önemli ölçüde artmış durumda. Ayrıca, hidrojenli ticari araçlar Çin pazarında da önemli bir seçenek olarak değerlendirilmeye başlandığı için portföydeki hidrojenli araçlar bu pazarda avantajlı durumda.

iX5 Hydrogen’in seri üretime geçmesi biraz zaman alabilir. Guldner, “Altyapının geliştirilmesi hızlı bir şekilde devam etmeli ve aracın şu anda geliştirme aşamasında hala üzerinde çalışılması gereken yönleri bulunuyor” diyor. “Müşteriyle ilgili özellikler” konusunda aracın zaten iyi bir seviyede olduğunu belirtiyor; ancak menzil gibi konularda hala tartışmaların devam ettiğini ekliyor. Tanklara yaklaşık altı kilo hidrojen sığabiliyor. Bavaria Ekonomi Bakanı Hubert Aiwanger’e göre, aracın günlük kullanımda 100 kilometrede 1,3 kilo hidrojene ihtiyacı var, bu da 460 kilometrelik bir menzile denk geliyor. Benzin istasyonlarının yoğunluğunun şu anda düşük olduğu düşünüldüğünde, bu durumun avantajlı olduğu düşünülmektedir. Ayrıca, yakıt ikmali yaklaşık dört dakika sürmektedir.

Şu anda zorlayıcı olan sadece hidrojenli araçların satın alma maliyeti değil. Hidrojenin kilo başına maliyeti şu anda 14 avronun biraz altında iken, 100 kilometrelik bir yolculuk için yakıt maliyeti 18 avro civarındadır. Bu, kilowatt saat başına 0,50 avro ücretle şarj edilen bir elektrikli aracın neredeyse iki kat daha fazla mesafe kat edebileceği ve evde daha uygun fiyatla şarj edilen bir elektrikli aracın ise üç kat daha fazla mesafe kat edebileceği anlamına gelir.

Toyota ile İlgili Doğru Anlama BMW proje yöneticisi ayrıca Toyota’nın özellikle binek otomobiller için hidrojen teknolojisinden uzaklaştığı iddiasını reddeder. “Baş teknisyen Hiroki Nakajima burada yanlış anlaşıldı ve Toyota, bu açıklamanın hemen ardından bu konuda net bir duruş sergiledi. Olsa bile, ticari araçlara odaklanma, hidrojen planlarından bir sapma değildir” diyor. BMW’nin Japonlarla işbirliği yapmaya devam ettiği ve bu alandaki çalışmalarını sürdürdüğü belirtiliyor.

Guldner, mevcut dolum istasyonu ağının 2030’a kadar önemli ölçüde genişletilmesini öngören Avrupa Alternatif Yakıt Altyapı Yönetmeliği’nden (AFIR) umutlu olduğunu belirtiyor. Ancak, yeşil hidrojenin tüm uygulamalar için yeterli miktarda mevcut olmayabileceği gerçeğini reddediyor ve Umman örneğine atıfta bulunarak, “İki yıl önceki soru şuydu: Yeterince yeşil hidrojeni nereden alabiliriz? Bugün bu soru değişti. Şimdi soru şu: Yeşil hidrojenin tamamını kim bize satacak?” diyor.

Yorumlar

Cevap Bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir